top of page
Yazarın fotoğrafıMünevver Özgür Özersay

2. Bölüm: Banyo Trendleri Çıplak Kalırsa...

Bir önceki blog yazısının başlığı olarak entel dantel bir edayla “Banyo trendleri çıplak kalırsa?” gibi bir soru sorarken, bir anda fark ettim ki aslında biz tedarikçiler kendimiz çırılçıplak kalmışız. Aradan geçen bu kısa sürede tedarik zinciri feci alt-üst olmuş, kopmuş ve dengeler bozulmuş. Tabii ki sonuç itibariyle hepimiz bu duruma uyum sağlayabilmek için çok hızlı hareket etmek ve her zamankinden daha fazla ödün vermek zorunda kaldık. Peki, nelerden ödün vermemiz gerekti diye soracak olursanız... Maalesef tasarımdan diyebilirim.


Axor ONE – Tasarım aşamasında


Daha önceleri tasarıma göre ürün bulmak ve tedarik etmek önceliğimizdi. Çeşitlilik sunabilmek ve bu çeşitlilik ile farklı mekânlara özgün dokunuşlarda bulunabilmek yegâne hedefimiz ve bunu başarabildiğimiz noktalarda da mutluluğumuzdu. Halen öyle. Ama şimdi müşterilerimizi daha çok bulunabilir, erişilebilir ürünlere göre tasarımlarımızı şekillendirmeleri ve tercih yapmaları için teşvik etmek zorunda kalıyoruz.


Bunları moral bozmak veya mız etmek için söylemiyorum. Sadece biraz insani bir giriş, bir önceki blog yazısı ile bu yazı arasında bir köprü kurabilme çabası içindeyim... Benzeri bir güdü ile giriş kısmını biraz yavaşlatarak geçen yazıdan benim aklımda en çok kalan neydi onu hatırlamaya çalışıyorum. Evet. Tartışmasız, beni en çok etkileyen ‘Pop up my Bathroom’ oluşumuydu. İsterseniz gelin beraberce biraz daha detaylı hatırlayalım.


Pop up my Bathroom, Frankfurt Fuarı'na eşlik eden bir girişime verilen bir isim... Bir nevi platform. Mimarlar, banyo planlamacıları, iç mimarlar ve gazeteciler için deneysel bir etkileşim platformu. (Bu platformun detayları ile ilgili daha çok bilgi isteyenler bir önceki blog yazısına bakabilirler veya internette en altta vereceğim linke tıklayarak çok zengin detay bilgilere erişebilirler.) Pop up my Bathroom, ISH Dijital 2021 fuarında ‘Banyo Deneyimi’ başlığı altında iki şekilde yer almıştı. Birincisi banyolara ilişkin, Akıllı Banyo, Yeşil Banyo, ve Yaşayan Banyo başlıkları altında ele alınan ve tartışılan üç trend olarak. İkincisi de Frankfurt Sergi Merkezi'nde fiziksel bir enstalasyon; sergi olarak... Bu sergi etkileşimli 360 derecelik bir tur olarak da ziyaretçilere sunuldu ve herkesin yeni mekân organizasyonlarına ve ürünlere bir göz atmasına, fikir oluşturmasına olanak tanıdı. (Bu 3 boyutlu dijital mekân ile ilgilenenler için de yine buraya bir link bırakıyorum: https://www.pop-up-my-bathroom.de/en/trends/ish-digital-2021-3d-space.php


En çok beğenilen Pop up My Bathroom Instagram postu


Geçen blog yazısına dönecek olursam... Son zamanlarda yükselişte olan banyo mekânlarından örnekler vererek Frankfurt ISH Dijital 2021 Fuarında öne çıkan ve tartışılan, yukarıda da parantez içinde adı geçen üç banyo trendini açıklama sözü vermiştim. Şimdi artık sözümü tutma zamanı geldi. Ve işte öncesinde genel bir açıklama ve ardından da bizim çalıştığımız şirketlerin görsellerinden ve ürünlerinden süzebildiğim halleri ile o üç trend.


1. Yaşayan Banyo - Living Bathroom:

Yaşayan banyo trendinin vermeye çalıştığı mesajı en kısa şu şeklide özetleyebilirim: Banyolar giderek ıslak odalar (hacimler) olmaktan çıkıp, ‘bireysel’ olarak yaşam stillerimizi yansıttığımız mekânlara dönüşüyorlar... Bu trend büyük aileler halinde yaşamaya, mekanlarını müşterek kullanmaya alışkın bizlerin, yani Kıbrıs halkının alışkanlıklarına ilk anda biraz ters gelebilir... Ancak biraz durup düşündüğümüzde, bizde de artık böyle değil mi? Her ne kadar da etrafımız denizle çevrili, kapalı minik bir adada yaşıyor olsak da, dünyada olup bitenlerden etkilenip, bazen medeniyet adına, bazense teknoloji baskısı ile değişmekte olan yaşamlara ayak uydurmak zorunda kalmıyor muyuz?


Yaşayan Banyo’yu anlatan Pop up my Bathroom Görseli


Kimilerimiz yeni villa inşa etmeye çabalarken, kimilerimiz de mevcut evlerini tadil etme, yenileme çabasında… Ancak hepimizde de ortak ayni ama yeni bir gayret var: Banyolarımız da dâhil olmak üzere tüm mekânlarımızın bizi, özümüzü yansıtacak şekilde tasarlanması ve yine ayni mantıkla, bizi yansıttığını düşündüğümüz ürünlerle uygulanıp yaşam bulması. Çünkü bireyler olarak gittikçe daha çok artan bir oranda konforu, rahatlığı ve sağlıklı bir dinlenme ortamını kendi dört duvarımızın arasında bulmaya ihtiyacımız var. Banyolarımız da benzer bir şekilde, bizlerin rahatlığa erişmemize, kendimizi bulup dinlememize ve zamanın ruhunu yakalamamıza yardımcı olan mekânlar olarak karşımıza çıkmaya başladılar. Bu banyolarda daha çok bize özel mobilyalar var, daha çok ışık, daha fazla kumaş… Daha esnektirler, daha uyanıktırlar. Hem dinlendirirler, hem uyandırandırlar… Yaşayandırlar. Yaşarlar ve yaşatırlar…


Kompakt Lüks

Bizim çözüm ortaklarımız arasında bu konuyu en çarpıcı bir mekân çalışması ve ürün serisi ile gözler önüne seren bence Hansgrohe Grup’a ait Axor Markasının, Axor ONE serisi oldu. ‘Kompakt lüks’ başlığı ile sunduğu mekânlar alıştığımız şıklık, lüks ve zenginlik kavramlarından hayli uzakta. Gösterişten soyunmuş. Özü kalmış bir lüks... Kompakt lüks. Özde lüks...


Axor, Compact Luxury


Lüks hayata dair ezber bozan bir bakış açısına güçlü bir davet niteliğinde olan Axor-ONE serisi benim açımdan hayli başarılı. Niye mi? Çünkü hem başlığı “biricik” olma, “bir-ey olma”, “tek” olma temasına çok güzel atıfta bulunuyor, bizlere güzel bir ipucu veriyor hem de banyo görselleri ile gayet iyi kafa karıştırıyor. Bir an için bisiklet ile bir banyoda beraber yaşadığınızı düşünün... Banyonuzun içinden üst katta bir galeri-koridor geçtiğini... Veya tam tersi: iki katlı şık galerinizin içine bir banyonun çörekleniverdiğini... ☺



Axor ONE - bisikletli görsel


Söylemesi kolay yapması zor derler. Burada da izlemesi/bakması kolay, yaşaması zor diyesim var.

Bir de bu mekânlarda Axor gibi ‘en pahalı’ kategorisine oturttuğumuz ürünlerin kullanıldığını hatırlayarak bakacak olursak... ‘Sade hayat ve özlü yaşamın kendisi altından daha değerli artık’ diye düşünmeden duramıyor insan.


2. Akıllı Banyo – ‘Smart’ Bathroom:

Bu yazıyı şu an okuyan ve çocukluğunda ‘smarties’ yememiş olan biri var mıdır acaba aramızda? Smart sözcüğünü görünce aklıma hemen ‘smarties’ geldi. İnternette minik bir araştırma yaptım. Niye acaba bu mercimek forumundaki renkli şeker kaplı çikolatalara bir zamanlar smarties ismini vermişler diye merak ettim. Ancak BBC’de yayınlanan bir yazı buna dair şirketin o zamanki toplantı tutanaklarında hiçbir not bulunamadığı yazıyor. Yine de ben Smarties’lerle akıllı banyo; ‘smart bathroom’ trendi arasında komik de olsa bir paralellik kurabileceğimizi düşünüyorum.













Her şeyden önce, akıllı banyo trendinin smartiesler gibi bizleri renkli bir hayal dünyasına davet eden mutluluk verici bir boyutu var sanki. Uzak bir geleceğin banyosunu anlatmaktan çok, şimdiki zamanda, şimdiki bizlerin kullandıkları banyolarda bizleri yenilikçi teknolojilerle şekillendirilmiş, sıra dışı bir kabuk içine saklanmış alışık (tatlı) tatlar ile karşılaştırma çabası içinde olan bir trendden bahsediyoruz. Bir çocuk masumluğunda, heyecanında ve merakında sürekli öğrenip, yeni birşeyler yaratma derdinde olan bir trendden...


Akıllı Banyo’yu anlatan Pop up my Bathroom Görseli


Akıllı Banyo trendi bize ayni zamanda banyolarımızda vitrifiye ve armatürlerimizi kullanırken farklı teknik olasılıkların dansını ve kullanım süreçlerimizin optimizasyonundan bahsediyor. Örneğin bir ayna sadece ayna olmaktan çıkabiliyor. Geceleyin sizi karanlıktan korumak için sensörleri ile ışığa, sabahleyin ise güne hazırlanırken yardımcı olabilmek için akıllı bir saate veya dijital bir gazeteye veya radyoya dönüşebiliyor. Uzaktan kontrol sistemleri ile duşunuza gelecek olan sıcak suyun zamanlamasını ayarlayabiliyorsunuz. Poponuzu ısıtan, yıkayan, siz görmeseniz de renkli ışıklarla aydınlatan tuvaletlerin dünyası burası… Ve Covid dönemi tartışmasız en çok gündeme gelen temassız ürünler de var burada…


Dornbracht temassız lavabo bataryası


Ve yine bizim çözüm ortaklarımızda bu trendin yansımalarına bakacak olursam tartışmasız Hansgrohe’nin RainTunes’ü derim… Derim demesine de RainTunes nasıl özetlenir, işte onu bilemem. Yine de madem bir giriş yaptım, denemem lazım.


Dijital Keyif: RainTunes

‘Bütün duyulara hitap eden duş keyfi’. İşte Hansgrohe Türkiye yetkilileri bu ürünü Türkçe’de anlatmak için bu sözleri kullanıdı. Yenilikler borşüründe ise RainTunes’u ‘suyu sesler, ışıklar, hareketli görüntüler ve kokular ile buluşturarak’ sunulan özel bir duş deneyimi olarak anlattı. Kişinin bulunduğu ruh hâli ve günlük aktivitelerine göre duyulara hitap edebilecek yedi farklı duş senaryosu sunabilen RainTunes hayal gücümün sınırlarını çok zorlasa onun davetine baş eğip senaryoları zihnimde yaşamaya çalıştım. Bazıları rüya gibiydi. Bazıları ise hayal olarak bile ulaşılmaz. Bu yedi senaryo başlıklarını aranızdan belki imgeleme denemesi yapmak isteyenleriniz çıkar diye düşünerek paylaşıyorum: Günaydın, Rahatlama, Canlandırıcı, Dinlendirici, Güzellik, Doğa ve İyi Geceler.


RainTunes - Güzellik Senaryosu


RainTunes’un üç arkadaşı var. RainButton, RainPad ve RainScent. RainButton serbestçe konumlandırılabilen mobil Bluetooth kumanda düğmelerine verilen isim. RainPad merkezi dijital kontrol panelinin ismi. RainScent ise lavantadan çam kokusuna kadar beş farklı aromalı aroma kiti için kullanılan isim.RainTunes, bu üç arkadaşı ve akıllı telefonunuza yüklediğiniz hansgrohe home uygulaması üzerinden kolayca kontrol edilebilen bir sistem olarak anlatılıyor. Biz kullanıcılara düşen görev ruh hâlimize en uygun programı seçmek ve RainTunes’ın senaryolarındaki yedi farklı işitsel dünya, koreografili su ritimleri ve ekrana yansıyan özel sahnelerin tadını çıkarmak.


RainTunes - İyi Geceler Senaryosu


İngiliz kraliçesi Queen Elizabeth için nasıl tek bir düğmeye basarak sıcak su ile banyo yapmak çok uzak bir gerçeklikti, benim için de RainTunes ve onun yedi duş senaryosu günlük yaşamıma çok uzak birşey. Yine de hayretle ve hayranlıkla dijitalleşmenin bizi getirdiği bu “akıllı” noktalara/banyolara bakarak hem eğleniyorum, hem de… (bir an durdum)... Evet… Kaygılanıyorum. Ama işin bu kısmı sanırım bu yazıya uygun değil... Yazıda şimdi sırada Yeşil Banyo Trendi var.


3. Yeşil Banyo - Green Bathroom:

Ortaya öylesine bir soru atsam: Yeşil olmak, etrafımızı yeşil ile donatmak ile yeşilciymişiz gibi davranmak arasındaki fark nedir? Diye... Bu sorunun cevabını vermek için uzman olmaya gerek yok. Her gün plastik yeşil bitkiler ile “yeşil havası” verilmeye çalışılan iç mekânlarla hepimiz karşılaşıyoruz. Yeşili sevmekle, yeşile bakmak, yeşili büyütmek ve yeşili korumak arasında dağlar kadar fark var. En güzel yeşil, belki de göremediğimiz yeşildir. Su tasarrufunda saklı olan, sıcak su sağlanırken enerji tasarrufu yapabilen ve belki de banyo mobilyamızın ve diğer banyo nesnelerinin malzemelerindeki doğalda nazikçe saklı olan...


Pop up my Bathroom’a göre bir trend olarak “yeşil banyo” doğaya yakın olma arzumuzun yanı sıra doğal kaynaklarımızı koruma sorumluluğumuza da işaret ediyor. Bence de bu trend, inşaat sektöründe sürdürülebilirlik konularına yönelik artan hassasiyete paralel olarak gittikçe daha çok ön planda, göz önüne çıkan bir yerde kendini göstermeye başlayacak. Son teknoloji ile üretilmiş banyo nesnelerinin su tasarruf kapasitesinin ötesinde, bu nesnelerin üretimi sırasındaki süreçlerin ve kullanılan malzemelerin doğal kaynaklarımıza ve iklimimize yaptığı etki giderek daha fazla sorgulanacak...


Yeşil Banyo’yu anlatan Pop up my Bathroom Görseli


Miro olarak temsil ettiğimiz şirketlerin hemen hemen tümü çevreyi korumaya özen gösteren ve kaynaklarımızı sorumlu bir şekilde kullanan firmalardır. Ama konumuz “banyolar” yani “su” etrafında geliştiğinden dolayı, yine aklıma gelen Hansgrohe oluyor. Üretim süreçlerinde çevreye gösterdiği duyarlılığı sıkça rapor halinde kamuoyuna sunan ve ürettiği ürünlerin de bu hassasiyete sahip teknolojilerle donanmış olması için gayret sarf eden Hansgrohe bence bu konuda piyasadaki en kararlı ve istikrarlı şirketlerden birisi...


Su tasarrufunu ürünlerinde kullandığı iki teknolojik yöntem ile sağlıyor. EcoSmart ve AirPower. Bu teknolojilere sahip olan musluklarda %60, duşlarda ise %40 kadar bir oranda su tasarrufu sağlayabiliyor. Nasıl mı? Şu şekilde: Suyun akışını engelleyerek, suya hava katarak ve özel jet ağızlıklarla. Bataryaların (çeşmelerin) içince konan yuvarlak bir halka, basınca göre suyun akışını ayarlıyor ve böylelikle de su tasarrufu sağlıyor.


Ecosmart ve AirPower


Hansgrohe firması enerji tasarrufunu ise CoolStart diye isimlendirdikleri bir teknoloji ile sağlıyor. Standard bir bataryada (çeşmede) volan orta konumda iken çeşme açıldığında anında su ısıtıcıları veya sirkülasyon pompaları devreye girer ve çeşmenin içindeki mikser hem sıcak sudan hem de soğuk sudan karıştırarak suyu akıtır. Yani sıcak su da kullanır. CoolStart bataryalarda ise soğuk su için sağa dönüş yoktur. Sadece sola dönüş vardır. Orta konumda sadece soğuk su akar. Bu şekilde sisteme gereksiz yere sıcak su dolmaz ve enerji tasarrufu sağlanmış olur. Kullanıcılar sıcak su istediklerinde ise, volanı bilinçli olarak sola çevirerek suyun akışına sıcak su eklenmesini kolayca yine sağlayabilirler. Nasıl ama? Bence gerçekten de gayet “cool”... ☺


CoolStart



Sona geldik. Yoksa başa mı?

Banyolar son zamanlarda sürekli bir yükseliş sürecinden geçiyor. Bu tartışılmaz bir gerçek. Pandemi bu süreçleri ciddi etkiledi. Bu da ayrı bir gerçek. Keşke öyle olmasaydı ama öyle. Bu süreçlere bakınca dünya nerede, biz Kıbrıs’ta nerede duruyoruz sorusu ise ayrı bir tartışma konusu. Karacaoğlan demiş, çok güzel demiş: “Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca...” Ama yine de biz iyi düşünelim iyi şeyler olsun. Evet, doğrudur, bu trendler gerek teknik anlamda gerekse ulaşılabilirlik anlamında henüz Kıbrıs’ımızdaki banyolarımızda yerini almaya hazır değil ama ne kadarını biz içselleştirip ne kadarını günlük pratiklerimize katarız biraz da bizim kişisel kararlarımıza bağlı. Toplumsal etmenler gürül gürül akarak ne kadar üzerimize gelse de... Günün sonunda... Bir düşünün...










Ve bir de son olarak... Smarties’ler ulaşılabilir değil ise üzülmeyin... Marketlerde belki Çekya üretimi Lentilky ve Milka üretimi Bonibon vardır. Onlar da yoksa... O da mı dert? Yerli tatlı tahın-pekmez yapıp yiyerek mutlu oluruz, olur biter. Değil mi? ☺












Yararlı Linkler ve Kaynakça:

 

Öğrenmek istediğiniz, merak ettiğiniz konuları bize sosyal medya hesaplarımız veya aşağıdaki iletişim bilgilerimizden iletebilirsiniz. Size cevap vermekten büyük mutluluk duyarız.


0392 223 87 82 | 0533 820 27 56 | info@mirodesignroom.com


Yazan: Münevver Özgür Özersay

Miro Designroom, Kurucu Direktör, Mimar, Bireysel Projeler Satış Koordinatörü

munevver@mirodesignroom.com

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commenti


bottom of page